Kolajen İçeren Ürünler
Kolajen İçeren Ürünler
Kolajen, vücudunuzdaki en bol proteindir ve protein bileşiminin yaklaşık üçte birini oluşturur. Kemiklerin, cildin, kasların, tendonların ve bağların ana yapı taşlarından biridir. Kolajen ayrıca kan damarları, kornealar ve dişler dahil olmak üzere vücudun diğer birçok yerinde bulunur.
İlk olarak, kolajen eklemler için oldukça büyük öneme sahiptir. Kolajen açısından zengin bir vücutta eklemlerde daha az zedelenme, ağrı vb. problemler görülür. Görülenler de daha hızlı şekilde atlatılır.
Kolajen Türleri ve Etkileri
En az 16 çeşit kolajen vardır. Vücudumuzda bulunan üç ana tür Tip-1 kolajen, Tip-2 kolajen ve Tip-3 kolajendir.
Tip I kolajen: Bu tür, vücudunuzun kolajeninin % 90'ını oluşturur ve yoğun şekilde paketlenmiş liflerden oluşur. Deri, kemik, tendon, lifli kıkırdak, bağ dokusu ve dişlerin yapısında bulunur.
Tip II kolajen: Daha gevşek bir şekilde paketlenmiş liflerden oluşmuş ve eklemlerin uç yüzeyinde bulunan elastik kıkırdakta bulunur.
Tip III kolajen: Kasların, organların ve arterlerin yapısını destekler.
Yaşlandıkça vücut daha az ve daha düşük kaliteli kolajen üretir. Bunun gözle görülür belirtileri ciltte görülür ve cildimiz daha az esnek hale gelir. Kıkırdak dokusu da yaşla birlikte zayıflar.
Kolajen Üretimini Artıran Besinler
Kolajen, vücut içerisinde bir dizi parçalanma sürecinden geçer ve uzun zincirli proteinlerin amino asitlere dönüşümü sağlanır ve daha sonra bunlar vücut tarafından emilerek, gerekli dokularda kolajen sentezinde kullanılır.
Tüm kolajenler ilk olarak prokollajen olarak üretilir. Vücudumuz glisin ve prolin denilen iki amino asidi birleştirerek, prokollajen oluşturur. Bu işlemde C vitamini de kullanılır.
C Vitamini: Turunçgillerde, biberlerde ve çileklerde çok miktarda bulunur.
Prolin: Yumurta beyazı, buğday tohumu, süt ürünleri, lahana, kuşkonmaz ve mantarlarda büyük miktarlarda bulunur .
Glisin: Protein içeren çeşitli yiyeceklerde bulunur.
Bakır: Sakatatlar, susam tohumları, kakao tozu, kaju fıstığı ve mercimekte büyük miktarlarda bulunur.
Ayrıca vücudunuzun yeni proteinler üretmesi için, gerekli amino asitleri içeren yüksek kaliteli proteinlere ihtiyacı vardır. Et , kümes hayvanları, deniz ürünleri, süt ürünleri, baklagiller ve tofu iyi amino asit kaynaklarıdır.
Kolajen İçeren Vitaminler
Vitaminler aslında kolajen içeren maddeler değildir. Vitaminler vücutta kolajen sentezi yapılmasına yardımcı olan maddelerdir. İçeriğinde kolajen takviyesinin yanı sıra C vitamini, B3 ve B6 vitaminleri, E vitamini, Biotin, Metilsülfonilmetan, Hyaluronik Asit ve Koenzim Q10 gibi maddeleri içeren takviyelerden yararlanabilirsiniz. Ama beslenme yoluyla kolajen ve vitamin almayı da ihmal etmemelisiniz.
Kolajen birçok farklı besin grubunda karşımıza çıkmaktadır. Kolajen ile en çok karşılaştığımız besinler, tavuk ya da diğer hayvanların kemik suyudur. Bu kemik sularında kolajen içeren vitaminler (kolajen takviyesine yardımcı olan maddeler) çok sık şekilde görülmektedir.
Kolajen takviyesi yapılabileceği gibi, vücuttaki kolajen üretimine yardımcı olan besinlerden de destek almak gerekir. Bu besinler büyük oranda C vitamini açısından zengin bitkilerden oluşmaktadır.
Yeşil biber, çeşitli turunçgiller, kivi ve çilek C vitamini açısından oldukça zengindir. Vücutta bulunan kolajenleri baskılayan serbest radikallerin önüne geçerler. Böylece vücuttaki kolajen miktarındaki azalma yavaşlar. Protein açısından zengin olan yumurta beyazı, yoğurt ve diğer süt ürünleri, mantar ve lahana da kolajen üretimi açısından faydalıdır.
Kolajen İçeren Supplementler Nelerdir?
Supplement, Türkçe anlamıyla besin takviyesi demektir. Vücutta yer alması gereken fakat zamanlar yetersiz beslenme, yaş veya bir takım başka sebeplerden dolayı azalan bileşenler, elementler bu supplementler yoluyla alınabilir.
Kolajen de supplement takviyesi ile vücuda alınabilir. Kolajen içeren supplementler nelerdir denecek olursa bir çırpıda sayılabilecek örnekler, protein tozları, esansiyel yağ asitleri, probiyotiklerdir. Supplement kullanırken dikkatli olunmalı ve mutlaka doktora danışılmalıdır.
Kolajen Hapı
Kolajen hapı da kolajen takviyesi yapılabilecek maddelerden biridir. Hap, kana karışabilmekte ve böylece kolajen vücudun farklı katmanlarına taşınabilmektedir. Bu açıdan kolajen hapı tüketimi akıllıca olabilir. Ayrıca 3-6 ay süreyle kolajen hapı kullanmanın ciltteki nem oranını artırdığı kanıtlanmıştır.
Kolajen Hapı Zararları Nelerdir?
Kolajen hapı, doğru dozda kullanılırsa bir zarar vermese de dozunun fazla kaçırılması durumunda mide bulantısı, nefes darlığı ve kalp ritim bozukluğu gibi zararlar verebilmektedir. Kısacası kolajen hapı zararları nelerdir kaygısı taşımaya gerek yoktur. Çünkü dozunda kullanılırsa hiç zararı olmayan bir haptır.
Kolajen Tablet
Kolajen tablet de kolajen üretimini hızlandırmak için kullanılabilecek metotlar arasındadır. Cildin elastikliğini artırır. Ayrıca, kolajene ihtiyaç duyan bir başka yapı olan tırnakların da daha güçlü olmasını sağlar.
Sıvı Kolajen
Sıvı kolajen de ciltteki kırışıklıkları azaltmakta ve daha güçlü bir hale getirmektedir. Cilt, sıvı kolajen sayesinde güneşin ışınlarından zarar görmez. Sıvı kolajen sayesinde yaşlanma ile birlikte ortaya çıkacak kırışıklıklar da ortadan kalkmaktadır.
Kolajen Krem
Kadınlar tarafından çok sık tercih edilen kolajen krem sayesinde ciltteki görüntü güzelleşir. Cilt yüzeyi daha parlak görünür. Cilt elastiklik kazanır. Kolajen krem hakkında daha fazla bilgi için tıklayın.
Kolajen Maske
Kolajenin en önemli etkilerinden birisi de cildin solgun görünmesini engellemesi ve parlaklık katmasıdır. Özellikle yüzdeki bu parlaklığın korunması için kolajen maske çok faydalıdır.
Maske, sadece cildin yüzeyine kolajen takviyesi yapmakla kalacak ve cildin iç katmanlarına işlemeyecektir. Bu yüzden, cildin içlerine de işleyecek portakal, avokado vb. meyveler tüketilirken kullanılması yerinde olur.
Kolajene Zarar Veren Etmenler
Şeker ve rafine karbonhidratlar: Şeker, kolajenin kendini onarma yeteneğini engeller. İlave şeker ve rafine karbonhidrat tüketimini azaltmak, kolajen üretimini destekler.
Çok fazla güneş ışığı: Ultraviyole radyasyon, kollajen üretimini azaltır.
Sigara: Sigara kollajen üretimini azaltır, yara iyileşmesini geciktirir ve kırışıklıkların oluşmasına sebep olur.
Lupus gibi bazı otoimmün bozukluklar da kolajen üretimine zarar verebilir.
Doğal Besin Kaynakları
Kolajen; tavuk, sığır ve balık derisi gibi hayvansal gıdaların bağ dokularında büyük miktarda bulunur.
Özellikle, tavuk ve sığır hayvanların kemiklerinin kaynatılmasıyla yapılan kemik suyu bol miktarda kolajen içerir.
Jelatin; temelde pişirilmiş kolajendir, bu nedenle kolajen üretimi için gereken aminoasitleri de içermektedir.
Kolajen Takviyelerinin Faydaları
Kolajen takviyesi kullanırken, hidrolize kolajen (kolajen hidrolizat) ve jelatin formunda kolajen kullanmak daha yararlıdır. Kolajen ve jelatinin aynı amino asitlere sahip olduğundan faydaları benzerdir.
Jelatin, kolajen pişirildiğinde oluşur. Jelatin bir hidrolize kolajen formudur. Jelatin, kolajenin parçalanmış olan temel bir parçasıdır.
Kolajen peptitler (kolajen hidrolizatı), yüksek oranlarda sığır ve balık derisinden elde edilmektedir. Hidrolize kolajen peptitlerin molekül ağırlığı ortalama olarak 2000-5000 Dalton aralığındadır. Bu nedenle sindirimi ve biyoyararlılığı oldukça yüksektir.
Kolajen hidrolizatı içeren takviyelerde, büyük proteinler vücutta daha kolay emilebilen daha küçük peptitlere ayrılmıştır. Bununla birlikte balıktan elde edilen kolajenin daha küçük yapı taşlarından oluştuğu ve vücut için daha faydalı olduğu yapılan çalışamalarca ispatlanmıştır.
Kolajen takviyeleri Ne İşe Yarar?
Kas kütlesi: 2019’da rekreasyonel aktif erkeklerde yapılan bir çalışmada; kolajen peptit takviyelerini kuvvetli antrenman ile kombinleyen kişilerin kas kütlesi ve kas gücü, plasebo grubuna göre daha fazla artmıştır.
Artrit: 2017’de hayvanlar üzerinde yapılan bir çalışmada; travma sonrası osteoartritli (PTOA) farelere kolajen takviyesi vermenin etkilerine bakılmıştır. Sonuç olarak kolajen takviyelerinin, osteoartrit hastalığının gelişimi ve ilerlemesinde koruyucu bir rol oynayadığını göstermiştir.
Cilt elastikiyeti: 2019’da kolajen takviyesi alan kadınlar üzerinde yapılan bir çalışmada; cilt görünümünde ve elastikiyetinde iyileşmeler gözlemlenmiştir. Kolajen ayrıca çizgi ve kırışıklık görünümünü en aza indirerek, cildin görünümünü iyileştirmek için kullanılmıştır.
Kolajen İçeren Kremler mi Yoksa Oral Yolla Kolajen Almak mı Faydalıdır?
Cildin iç katmanları dış yüzeyinden daha büyük bir öneme sahiptir. Kremler ve maskeler, cildin yüzeyine ulaşabilse de iç katmanlarına işlemek konusunda zorlanacaktır.
İç katmanlara kolajen takviyesi sadece besin tüketimi ile mümkün hale gelmektedir. Besin takviyeleri ile ciltteki kolajen miktarı artırılabilir. Ayrıca, kolajen takviyesi kremler ile yapılacaksa, dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar vardır. Kolajen içeren kremler mutlaka hidrolize edilmiş peptit formunda olmalıdır. Çünkü bu şekilde kolajenin sindirimi mümkün hale gelmektedir.
Yapılan akademik çalışmalarda kolajen hidrozilatının oral yol ile alım sonrasında %90’dan fazlasının daha kolay sindirildiği ve emiliminin yüksek olduğu sonuçlandırılmıştır. Bu nedenle cilde direkt temas eden kolajen içerikli topikal kremlerden ziyade, kolajenin toz formda ya da kapsül formda olması vücuttaki etki ettiği mekanizmalarda daha iyi sonuç vermektedir.
Kaynakça
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC6835901/
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC6213755/
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC5383229/
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC6566884/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/20620757/
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4665475/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/6110524/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/11966688/